Riverdale gibi bir kasabada hiç yaşamayı düşündünüz mü? Sokaklarında kanın kokusunu, karanlığın ürperten soğuğunu barındıran, yaşayan insanların ise hepsinin bir suç ile savaştığı fakat o suçlara yenik düşüp hepsinin elini kana buladığı, Gizem, macera ve karanlık ile dolu bir kasaba da iki dedektif Betty Cooper ve Jagged Jones. Betty ailesinin isteği üzerine mükemmel bir komşu kızıydı dersleri çok iyi ve her anlamda mükemmel biriydi, Jagged Jones ise yazılarıyla yalnız olan bir çocuktu. Babası serpentlerin lideri ve bir kanun kaçağıydı. İki dedektifimizi bir araya getiren ise Riverdale de işlenen bir cinayetti. 4 Temmuzda Blossom kardeşlerin çıktıkları bir göl gezisinde bir tanesinin kaybolup sonrasında ise cesedinin bulunmasıydı. İlk Blossom cinayetinin çözülmesinin ardından ise seri katil cinayetleri başlamıştı. Beni bu diziye bağlayan şey ise cinayet ve gizem kurgusuydu yaşanan ölümler ve işlenen cinayetler çözülmesi gereken gizemler iki dedektifin ilgisini çok çekmişti. Ben böyle bir kasaba da yaşamak isterdim cinayetler çözmek gizemler ile uğraşmak ne kadar çok ilgi çekici gelse de aslında katillerin psikolojisi daha gizem yaratıyor. Betty'nin ve Jagged'in bu gizemleri ve cinayetleri çözerken kendileri hakkında öğrendikleri gerçekler ise onları daha büyük bir gizemin ortasına çekmişti. Diğer taraftan ise Arche ve Veronica'nın başlarına gelen bela ise farklı bir meseleydi. Veronica'nın babası tüm Riverdale ele geçirme planları ile onu engellemek isteyen kızı büyük bir savaşa girmişlerdi. Diğer tarafta ise Betty ve Jagged araştırmalarına devam ederken bir yandan da okul gazetesinde Riverdale olaylarını yazıyorlardı. Dizi aşırı sürükleyici olmasının yanı sıra seri katiller cinayetler FBI ile ilgili bilgilerde içeriyor polisiye kitaplara merakı olanların severek ve merakla izleyeceğinden hiç şüphem yok. Arche, Veronica, Betty ve Jagged riverdale de o kadar olay içerisinde aşk üçgeninin içinde de kalmışlardı Betty çocukluk aşkı olan Arche ve karanlıktayken ona ışık olan Jagged arasında gel git yaşamaya başlamıştı. Dizi de bana göre olmayan tek şey ilişkilerin sadakat üzerine olmamasıydı herkes birbirini aldatıyor, arkadan işler çeviriyordu. Bana eski kafalı diyebilirsiniz ama bana ters bir durum maalesef bu. Bir insan birini seviyorsa ne olursa olsun sadece onu sevmeli. Arche'yi belki de bu yüzden bir türlü sevemedim dizi de en sevdiğim karakter ise Jagged olmuştu onu sevme sebebim ise yazılarıyla aslında gerçekleri insanlara göstermeye çalışıyor olmasıydı. Serpentler ise en sevdiğim çete diyebilirim aralarındaki bağ her olayda birbirlerini korumaları ve savunmaları beni en çok etkileyen şey olmuştu. Riverdale gerçekten de gizem, korku ve macera sevenlerin yaşamak için can atacağı bir kasaba ve polisiye sevenlerin izlemesi gereken bir dizi. Ancak şunu söylemem gerekiyor ki dizi +18, içindeki şiddet ve daha nice olay +18 altındaki gençlerin izlememesi gerektiğinin en büyük kanıtı. Eğer bu diziyi izlerseniz daha sonrasında okumanız gereken bir kitap daha var eminim ki hem ilginizi hem de merakınızı besleyecek ve daha da bağlanacağınız bir kitap Emre Gül'ün yazdığı Yalancılar Ve Yabancılar. Muhakkak bu kitabı okuyup bu diziyi izlemelisiniz beğeneceğinizden en ufak şüphem dahi yok. Sizi Riverdale gizemleri ve karanlık sokaklarıyla baş başa bırakıyorum. Dikkatli olun her an bir gizem, bir cinayet ve karanlığın ürpertici sessizliği ile baş başa kalabilirsiniz dedektifler. "Birden fazla türde ev istilası vardır. Bu her zaman hızlı ve şiddetli olmaz. Bazen kapı açılır ve davetsiz misafir içeride kendimiz alırız." —Jughead Jones "Hayat, bir Agatha Christie romanı değil. Çok daha karmaşık." —Jughead Jones

Image placeholder

Bu Bloga Yapılan Yorumlar

Bir Yorum Yazın